Fahrettin Öztürk
Sosyal Doku Vakfı Lideri Nurettin Yıldız, 2018’de “Dayak yiyen bayan sabaha kadar şükretsin” kelamlarını sarf etmişti.
Yıldız’ın bu kelamları büyük reaksiyonlara neden olmuştu. Nurettin Yıldız’a reaksiyon gösterenlerden R. K. ismindeki bir bayan, toplumsal medya hesabından, “Senin üzere iti dinleyenlere yazıklar olsun. Kurban olduğum rabbim, bayanı erkeğe dövsün diye yaratmamıştır. O merhametlilerin en merhametlisidir” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
TEPKİ GÖSTEREN BAYANIN 2 YIL 4 AYA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
Yıldız, bunun üzerine R. K.’nin kendisine hakaret ettiğini sav ederek kendisinden şikâyetçi oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, R. K. hakkında “Sesli, yazılı yahut imajlı bir mesaj ile hakaret” hatasından 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlendi.
“SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK EDİLDİ”
R.K. ismindeki bayan, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Davaya bakan hâkim, Nurettin Yıldız’ın kullandığı tabirlerin, bayanlara şiddeti yasallaştırdığını, sanığın da bayan olması sebebiyle bu telaffuzlardan ötürü tahrik ve teşvik edilmesi nedeniyle suça mevzu sözleri kullandığının altını çizerek, ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
NURETTİN YILDIZ HAKKINDA MAHKEMEDEN CÜRÜM DUYURUSU
Mahkeme, ayrıyeten Nurettin Yıldız’ın telaffuzlarının “suç işlemeye alenen teşvik” ve “suçu ve hatalıyı övme” cürümlerini oluşturduğunu belirterek, Nurettin Yıldız hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına kabahat duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
GEREKÇELİ KARAR
Gerekçeli kararını da yazan hâkim, verdiği kararı şöyle açıkladı:
“Günümüzde dövülen, sövülen, katledilen bayan haberlerinin, Türkiye’de, komşu ülkelerde sıklıkla görsel basında yer aldığını, bundan ötürü beşerler üzerinde tedirginlik tesiri oluşturduğunu ve sıkıntının giderek ağırlaştığına şahit oluyoruz.
Katılan Nurettin Yıldız, bayanların kocaları, erkek arkadaşları, ağabeyleri ya da babaları tarafından şiddete maruz kalmalarının, günümüzün hukuk ve ahlak kıymetleriyle bağdaşmadığını bilecek pozisyondadır.
Yıldız’ın, bayana şiddeti övmeye ya da tasvip etmeye yönelik anlayışın, bayan erkek eşitliğinin geçerli olduğu hukukumuzda kabul edilemeyeceği, bayan erkek eşitliğinin ömrün her alanında yan yana olduğundan, cinsiyet ayrımcılığına şimdiki hayatta yer yoktur.
Günümüzün ahlaki ve hukuksal bedelleri ortasından birinci çağlarda uygulanan bayan dövmenin yeri olmaz. Aksi fikrin kabulü, toplumda bayan düşmanlığına dönüşecektir.
GEREKÇELİ KARARDA İRANLI BAYANLAR DETAYI
Saçının telinin görünmesi nedeniyle dövülen, öldürülen, tecavüz edilen bayan haberlerine sıklıkla şahit olmaktayız. Yakın vakitte saçının görünmesi nedeniyle dövülerek öldürülen İranlı bayan, Mısır Tahrir Meydanı’nda 2011 yılı kasım ayında yabancı bayan gazetecilerin dövülmesi, bayana şiddetin hudut tanımayan bir boyuta geldiğinin göstergesidir.
Benzeri vahim olayların Türkiye’de yaşanmaması, Atatürk’ün bayanlara tanıdığı haklara ve hümanist hukuk kıymetlerinin kabul edilip uygulanmasıyla sağlanmıştır.
Nurettin Yıldız’ın, söylemlerinde din ismine, ulu orta bayanlara şiddete teşvik ve tahrik edici telaffuzlarına rastlanılmaktadır.
“NURETTİN YILDIZ, DİN İSMİNE KARAR VERME MEVKİİNDE DEĞİLDİR”
Sanığın kelamlarında geçen hakaret içerikli telaffuzlarının, Yıldız’ın dinî münasebetlerle, kendisi de bir bayan olan sanığı rahatsız ettiğine mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur. Nurettin Yıldız, din ismine karar verme mevkiinde değildir.
Nurettin Yıldız’ın bu hususta bayanları hakikaten rahatsız edici, bayana dayak atmanın yasal bir olay olarak kıymetlendirici kelamlarının açıkça cürmü ve hatalıyı övme ve bayana karşı cürüm işlemeye dini münasebetlerle teşvik ederek gerek toplum nezdinde cinsiyet ayrımcılığını körüklediği üzere, bayana karşı dayak fiiline karşı bayanların şükretmesi gerektiği halindeki tabirlerin, sanık üzerinde oluşturduğu olumsuz tesirle sanığın kendisine hakaret ettiğinden, sanık R.K. hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.”