Ahmet Hakan, Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında Show TV’de yayınlanan ‘Kızılcık Şerbeti’ dizisini eleştirdi.
Sözlerine “İskandinav dizilerinden başını kaldırıp izleme fırsatı bulamadığını” belirterek başlayan Hakan dizideki bir sahne üzerinden “Allah öteki sıkıntı, tasa vermesin.” tabirlerini kullandı.
Hakan’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Bir dizi var televizyonların birinde.
Muhafazakâr / sekülerçelişkisini işliyormuş.
*
Etrafımda çok geyiği yapılıyor bu dizinin.
İskandinav polisiyelerinden başımı kaldırıp bir türlü izleme fırsatı bulamadım.
*
Geçenlerde bu diziden bir iftar sahnesi yansıdı toplumsal medyaya.
*
Şöyle bir sahne:
*
Bir restoranda dört kişi oturuyor. İkisi bayan, ikisi erkek. Erkeklerden biri muhafazakâr. Ortalarında şöyle bir tartışma oluyor: Muhafazakâr adam, restoranda iftara hürmet gösterilmesi gerektiğini, alkollü içki servisi yapılmaması gerektiğini söylüyor. Seküler kadın ise Türkiye’nin laik bir ülke olduğunu, isteyenin oruç tutabileceğini, isteyenin de içki içebileceğini söylüyor. “Rahatsız olan sarfiyat, orucunu konutunda açar” diye de raconu kesiyor.
*
Bu sahneyi sorun edenlerin çıktığını görüyorum.
Özellikle muhafazakâr kısımların birtakım isimleri, bu sahneye reaksiyon gösteriyorlar.
*Allah öbür kaygı, tasa vermesin.
*
Oysa ortada keder edilecek, kederlenecek, öfkelenecek pek bir şey yok.
*
Türkiye, yalnızca iki ana renkten oluşan bir ülke değil ki.
Grinin elli bin tonu var bu ülkede.
*
Muhafazakâr insanımız, tek tip değildir.
*
Kimi muhafazakâr, iftarını açtığı restoranda ne içildiğine dönüp de bakmaz bile. Kimi muhafazakâr ise yemeklerde alkol sosu kullanıldığı için o restoranda pişen yemekten bile uzak durur.
*
Kimi muhafazakâr, hiç kimseden oruca hürmet gösterilmesini beklemez, buna gerek duymaz. Kimi muhafazakâr ise daima “Oruca hürmet gösteriliyor mu sanki?” diye hürmet dedektifliği yapar.
*
Sekülerlerimiz de homojen değildir.
*
Kimi seküler, “oruç” ve “saygı” sözlerinin yan yana getirilmesine bile gıcık olur. Kimi seküler ise yalnızca insani bir hissiyatla oruçlu karşısında gösterişsiz bir hürmet geliştirir.
*
Kimi seküler, “Rahatsızsan git meskeninde tut orucunu” diye atarlanır. Kimi seküler ise, “Aramızda oruç tutan var, kendimizi ona nazaran ayarlayalım” diyerek pek insani bir incelik stantlar.
*
Dizideki o sahne…
Türkiye’de yaşanan bin türlü tartışmanın yalnızca bir taneciğini temsil edebilir.
Geride her biri farklı telden çalan 999 türlü tartışma kalır.”
Yazıya bahis olan sahne şöyle: