Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’ye yaptığı iki günlük ziyaretin ikinci gününde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir ortaya geldi. İki bakan, heyetler ortası görüşmelerin akabinde Cumhurbaşkanlığı’nda ortak bir basın toplantısı düzenledi.
“RUSYA KİMSENİN İÇİŞLERİNE KARIŞMAZ”
Basın toplantısında Lavrov’a 14 Mayıs seçimleriyle ilgili de bir soru yöneltildi. Lavrov bu soruya ABD’yi kastederek “Beni kimseyle karıştırmadınız değil mi? Rusya kimsenin içişlerine karışmaz. Seçim süreçlerinin modülü değiliz. Ebediyen şeffaflık prensipleri icabı kendi demokratik prosedürlerini icra ettiriyorlar. Hâkim bir ülkenin kendi bileceği bir iştir bu. Batılı ülkeler ‘Çin şunu yapmalıdır, yapacaktır’ diyor yahut Avrupa ülkeleri Zelenskiy’e ‘Rusya üzerinde baskı kuracaksınız’ diyebiliyor. Bu rahatsızlıktır. Kimse açık bir lisanla getiremiyor” karşılığını verdi.
Lavrov’un açıklamalarından satır başları şöyle:
Türk tarafına ve Sayın Çavuşoğlu’na teşekkür etmek istiyorum. Biz bu ziyareti Mart ayında gerçekleştirecektik aslında. Fakat ne yazık ki Türkiye sarsıntı faciasıyla karşılaştı. Rusya yardım elini uzatan birinci ülkelerden birisi oldu. Liderimizin talimatıyla yardım grubu, sahra hastanesi, yangını söndürmek üzere uçakları ve insanı yardımları gönderdik. Türkiye’de olduğu üzere bizde de ‘kara gün dostu’ diye bir tabir var. Türk dostlarımıza elimizden gelen yardımı gerçekleştirmeye çalışacağız. Bu vesileyle tekrardan Türk halkına başsağlığı dileğinde bulunuyoruz.
“KİLİT HUSUSLARI DEĞERLENDİRDİK”
Bugün kilit bahisleri kıymetlendirmiş bulunuyoruz. İkili münasebetlerimizdeki tempo iki ülke önderi ortasındaki samimiyetten kaynaklanıyor. Bu doğal ki tempomuzu ve çalışmamızın dinamiğini de belirliyor. Mayıs ayında Karadeniz İşbirliği Örgütü Parlamento Genel Şurası toplantısı yapılacak. Hükümetler seviyesinde çeşitli temaslar olacak.
İlişkilerimizde lokomotif olan projelerden bahsettik. Bilhassa Akkuyu Nükleer Santrali’ni görüştük. 27 Nisan tarihinde santralin açılışına nükleer güç sevk etmiş olacağız. Geçen sene önderlerimiz bu gaz merkezi ile ilgili karar aldılar bu kararın ne kadar isabetli olduğunu daha da anlamış olduk. Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşası Türkiye’nin güç güvenliğini güçlendirecektir”
“SURİYE PROBLEMİNE DEĞER VERDİK”
Kültür alanında da işbirliğimiz devam ediyor. Bilhassa Suriye problemine önemli kıymet verdik. Rusya’nın aracılığıyla bu ilgiler olağanlaşıyor. Mart ayında istihbarat liderleri toplandılar. Moskova’da bakan yardımcıları düzeyinde de bir toplantı yapıldı. Evvelki gün de sayın bakanın bahsettiği toplantının ehemmiyetinden ben de bahsetmek istiyorum. Libya sıkıntısı de tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir mevzu. Bu ülkeyi milletlerarası topluluk olarak toparlamak istiyoruz. Lakin istediğimiz tempoda bu süreç ilerlemiyor ne yazık ki. Fakat Türk dostlarımızla emelimiz ortak.
Bir de Filistin sorunu görüşüldü. İsrail-Filistin bağlantıların onarılması görüşüldü. Lakin ne yazık ki bu süreç sekteye uğradı diyebiliriz. Önemli çatışmalar yaşandı ve bu durum daha da gerginliğin artmasına yol açıyor. Filistin ve İsrail ortasında direkt bir diyalogun kurulmasına muhtaçlık var. Kafkaslar ile ilgili de tüm tarafların işbirliğinin sürdürülmesi taraftarıyız. Ermenistan ile Türkiye ortasındaki bağın de normalleşmesinden yanayız.
“RUSYA’YI YENECEKLERİ VAKİT SIRA ÇİN’E GELECEK”
Ukrayna sorununu de ele almış bulunuyoruz. Biz bir sefer daha şunun dikkatini çektik. Bu yapan olmayan siyaseti gütmeye devam ediyorlar. Rusya’yı yenecekleri vakit sıra Çin’e gelecek. Kendi ulusal çıkarlarını koruyan her ülkeyi sindirmeye çalışıyorlar. Bir kere daha altını çizmek istediğim bir konu var. Washington tarafı savaşı durdurmak yanlış görüşmelerin yapılmasına gerek yok diyorlar. Alışılmış ki biz bunun dürüst olmayan bir tavır olduğunu düşünüyoruz. Biz hiçbir vakit görüşmelerden imtina etmedik. Lakin bu görüşmeler bizim hassasiyetlerimizin dikkate alındığı durumda kıymetlendirilebilir. Onlar bizim haklı çıkarlarımızı gözardı ettiler, Ukrayna ile bağımız sizi ilgilendirmiyor dediler. ABD hegemonyasında herkese kendi tavrını empoze etmeye çalışıyor ve yeni bir dünya sistemi kurmaya çalışıyor.
“FAKİR ÜLKELER BU TAHILIN YALNIZCA YÜZDE 3’ÜNÜ ALIYOR”
BM Genel Sekreteri Guterress ile tahıl muahedesini görüştük. Lakin Ukrayna tahılların sevkiyatı ile ilgili gerekeni yapmıyor. Bu tahılların aslan hissesi önemli manada Avrupa’ya sevk ediliyor. Bir de imtiyazlı bir formda sevk ediliyor ama yoksul olan ve muhtaç olan ülkeler bu tahılların yalnızca yüzde 3’ünü alabiliyor. Muahedenin Rusya’yı ilgilendiren kısmı uygulanamıyor. BM Genel Sekreteri Guterress Batılı ülkelere daima davetlerde bulunuyor lakin beyhude. Rus tahıl eserlerinin sevkiyatı ile ilgili mahzurlar hala devam ediyor. Hatta daha sert hale getiriliyor. Türk mevkidaşlarımızla bu durumu her istikameti ile değerlendirmeye devam edeceğiz.