‘Kızılcık Şerbeti’ dizisi bayan oyuncuları Evrim Alasya, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu, Müjde Uzman, Aliye Uzunatağan ve Ceren Yalazoğlu Karakoç, Fatih Altaylı’nın Birer Bir programına konuk oldu.
‘Kıvılcım Arslan’ karakterine hayat veren Evrim Alasya, Fatih Altaylı’nın “Senaryo birinci size geldiğinde ne düşündünüz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Çok sıkıntı ve çok riskli ve bıçak sırtı bir kıssa. Bir sefer üretimcimiz Faruk Turgut bu taşın altına elini sokmuş. Ben 1980 devri çocuğuyum, o periyottan bugüne o ötekileştirmeyi çok fazla derinden yaşadık. Altındaki problemimiz aslında bu coğrafyanın ana problemleri: Ötekileştirme, birbirimizi kabul etmeme ve yüzleşme. Rolü kabul ederken hiç korkmadım. Bu senaryonun kaygısı benim de derdim. Oynadığım karakter aslında bir taraftaymış üzere duruyor lakin o karakterin diğerleriyle karşılaktıktan sonraki evrilmesi beni çok heyecanlandırdı. Nereleriniz katıysa oralarınızı törpüler hayat ve bir yerlere evrilirsiniz. O yüzden bu senaryoda bunların hepsini oyuncu olarak deneyimliyor olmak süper.”
RTÜK tarafından diziye verilen ceza hakkında da konuşan oyuncu “21. yy’dayız, artık herkes öykü anlatıyor” diyerek yansısını gösterdi.
“KIZILCIK ŞERBETİ AYNA TUTTU”
‘Kızılcık Şerbeti’nde ‘Sönmez’ karakterine hayat veren usta oyuncu Aliye Uzunatağan ise, “Bu senaryosunun en büyük başarısı gerçekçiliği. O kadar gerçek ki bu olay. Geçen gün bir hanımefendi beni yolda çevirip, ‘Benim kızım tıpkı şeyi yaşıyor’ dedi bana. Herkes kendi, örf, adet ve inancına nazaran yaşamalı ve biz de birbirimize hürmet duymalıyız. Ayna tuttu bu dizi o yüzden sevildi. Hem muhafazakar hem de seküler bir aile anlatılıyor dizide. Senarist iç içe geçiriyor aileleri, ben de dizide anneanneyi oynuyorum. Torunlarıma daima orta yolda ‘biz karışamayız, onların örf adet ve inançlarına’ diyorum. Gerçekçiliği çok güç öğrendik. Bir periyot Yılmaz Güney’in sinemalarıyla başladı fakat unutuldu. Senaryoyu birinci okuduğumda hakikaten bayıldım” tabirlerini kullandı.
