Depremlerde 8 bloku yıkılan Ebrar Sitesi’nde sarsıntıyı ağır hasarla atlatan T Blok’un tabanında bulunan 60 metrekarelik dükkanı 13 yıl işleten Cuma Akgöz, sitede dostluk kurduğu insanları yitirmenin acısını yaşıyor.
Akgöz, zelzelelerde sitede ayakta kalmayı başaran lakin 3 gün sonra denetimli formda yıkımı planlanan T Blok’taki dükkanını ziyaret etti. Yıkıntılar ortasında dolaşan Akgöz, yanında getirdiği veresiye defterini de yırtarak alacaklarını sildi.
“GÜZEL BİR ORTAM VARDI”
Cuma Akgöz, büyük bir felaketin yaşandığını, sarsıntılarda sevdiği insanları yitirmenin hüznü içinde olduğunu tabir etti.
Sitede ekseriyetle memurların ikamet ettiğini anlatan Akgöz, şunları kaydetti:
“İnsanların gönlünü, kalbini kazanmıştım. Bir emek harcamıştım. Buradaki beşerler ekseriyetle memur bölümündendi. Ekseriyetle Maraş dışından gelen insanlardı. Öğretmen, polis ağabeylerimiz ablalarımız vardı. Burada bir aile ortamı oluşturmuştum. Bana çocuklarını emanet edebiliyorlardı. Bir emanet para bırakılacağı vakit bana bırakıyorlardı. Anahtar bırakacakları vakit bana bırakıyorlardı. Bu türlü bir hoş ortamım vardı.”
Depremlerden çabucak sonra tanıdığı insanları kurtarmak için siteye koştuğunu anlatan Akgöz, “Çok sevdiğim insanları kaybettim. Bunun acısı beni derinden üzdü. O sevdiğim insanları bu enkazda aradım bulamadım. Elimden hiçbir şey gelmiyordu, çaresizlik vardı. Birinci saatlerde beşerler feryat ediyordu. Sevdiğim insanları kaybettim.” sözlerini kullandı.
“HAKKIMI HELAL EDİYORUM”
Ebrar Sitesi sakinlerinden alacaklarını tahsil etmede zahmet yaşamadığını da anlatan Akgöz, şöyle konuştu:
“Memur olan ağabeylerimiz ayın 15’inde borçlarını gelip kapatıyorlardı. Memur olmayan ağabeylerim, aşikâr bir gelirleri vardı. Onlar da tertipli borçlarını ödeyebiliyorlardı lakin bu türlü bir felaket olduğu için borçlarını hakkımı helal ediyorum. Zira bu türlü bir felakete yakalandıkları için borçlarını ödemeden gittiler. Bu bizim başımıza da gelebilirdi. Onlara bir vefa borcum olduğu için, onları sevdiğim için bu türlü bir karar aldım. Hakkımı helal ediyorum.”