İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’daki Kuşkonmaz Camii etrafındaki kaçak kafelerin yıkımının polis marifetiyle engellenmesine reaksiyon göstererek “Polisimizi bu manzaraya mahkum eden kim yetkiliyse; emniyet müdüründen velisine, bakanına varıncaya kadar kınıyorum hepinizi. Ayıptır. Bir kafeteryayı devletin zabıtasına karşı koruyacak kadar akıl gitmiş. Allah aşkına sizin nerede etrafınız, nerede şehirciliğiniz? Vallahi etrafa verdiğiniz hassaslığınız da batsın. Şehirciliğe verdiğiniz hassaslığınız da batsın. Sizin etrafınız de de şehirciliğiniz de bir kafeteryayı müdafaa işi. Bu kadar kolay. Bütün bu haksızlıkları ve hukuksuzlukları, daima birlikte bertaraf edeceğiz. Biz bir avuç insanın değil, milletin hakkını korumak için geliyoruz. Milletin hakkını, çocukların hakkını, gençlerin hakkını, bayanların hakkını korumak için geliyoruz” dedi.
İBB Şehircilik Kümesi şirketleri; KİPTAŞ, İstanbul İmar AŞ ve BİMTAŞ tarafından kurulan ‘İstanbul Yenileniyor Platformu’ kapsamında riskli yapıların dönüşümü devam ediyor. Kadıköy, Kartal ve Şişli’de yer alan zelzeleye dayanıksız blokların yerine yapılacak 4 projenin temeli; CHP Genel Lider Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel, Kadıköy Belediye Lideri Şerdil Dara Odabaşı, CHP İBB Küme Başkanvekili Tarık Balyalı, milletvekilleri, milletvekili adayları ve coşkulu bir vatandaş topluluğunun iştirakiyle atıldı.
Toplu temel atma merasimi, zelzele riski altında olduğu için yıkılan, Kartal Hürriyet Mahallesi’ndeki Kaper Sitesi’nin bulunduğu alanda yapıldı. ‘300 Günde 300 Proje’ maratonu kapsamında düzenlenen ‘İstanbul Yenileniyor Kentsel Dönüşüm Projeleri Toplu Temel Atma Töreni’nde, sırasıyla; KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Yüksel ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Kendisinden evvel konuşan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’un, atacakları temeli ‘gerçek’ olarak nitelemesine atıfta bulunan İmamoğlu şunları söyledi:
“TEMEL GERÇEK OLUNCA, TOPLULUK DA GERÇEK OLUYOR: Temel gerçek olunca, topluluk da gerçek oluyor. Bu türlü samimi bir bağlantı kuruyoruz. Coşkunuz için teşekkür ediyorum. Türkiye 17 Ağustos 1999 İzmit sarsıntısından gereken dersleri çıkaramadı. Kentsel dönüşüm, farklı bir yere evrildi. Halbuki kentsel dönüşüm, varlık-yokluk sorunu üzere ele alınmalıydı. Lakin İstanbul’da bunun modeli değişti. Lakin biz, 4 yıldır misyona geldiğimiz an itibariyle, bu mevzuyu çok ciddiye alarak, her anında tekniği, bilimi önümüze yol haritası olarak koyarak, bu işin dayanışma olmadan çözülmeyeceğini bilerek; yalnızca bir belediyenin, büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyesinin değil, topyekûn bir gayretle mümkün olduğunu bilerek hareket ettik.
BU SORUN, BİR SEÇİM SORUNU OLAMAZ: Vatandaşlarımıza bu bahiste değerli vazifeler düşüyor. İnsanlarımızla bunun konuşulması ve tahlile gidilmesi yolunda ağır uğraşlar gösteriyoruz. Bu gayretin, halkımız tarafından kabul görmesi ve her sokağı, her caddeye değinilmesi için de bu eforumuzu illa büyük projeler sorunu olarak görmedik. Tıpkı vakitte biz bu işi sokak ortalarına, caddelere kadar taşıyarak insanlarımızın problemlerini çözme çabası içinde olduk. Bütün yol arkadaşlarıma şunu söylemiştim: Bir daireyi dönüştürmek, en az dört canı kurtarmak demek. Burada bugün attığımız 336 dairelik temel ile nereden baksanız bin 400’e yakın vatandaşımızın hayatını kurtarıyoruz. Süreci, hususun bütün paydaşları bir ortaya gelerek çözebilir. Bu problem, bir seçim sıkıntısı olamaz. Seçimden evvel gündeme gelmesi ve ‘Ben bu işi çözeceğim’ demek, asla olamaz. Tüm Türkiye’ye bu manada bir davette bulunuyorum. Katiyen ve katiyetle, zelzele bölgesinde olan her insanımız, bu seçimde süreci, ‘Geçmiş devirlerde bu iş bir rant işi mi oldu; yoksa insanlarımızın canını, varlığını düşünen bir problem mi oldu’ diye süreci ele almalı.
HÜKÜMETİN 21 YILDA ÖNCELİĞİ DAİMA RANT OLDU: İnşallah göreceksiniz, önümüzdeki süreç, şöyle bir süreç olacak. Her sorunu titizlikle ele alan, devlet terbiyesi taşıyan yöneticilerin içinde var olduğu, memleketin ve milletin çıkarını önceleyen, hak, hukuk, adalet noktasında her bireyin hakkını gözeten ve hakikaten insanlarıyla bir ortada olan, kendini insanlardan koparmış bir süreç değil, insanlarıyla iç içe bir anlayışla hizmet üreten bir periyot olacak. Size bu sürecin önderi olarak Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını getirdim. Bakın ranta dayalı idare anlayışı sarsıntı hazırlığı konusundaki en büyük manidir. Ne yazık ki 21 yılı aşkın müddettir bu hükümet, bunu kanıtladı. Yani öncelikleri daima rant oldu. Bu ülkede insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bu işi mutlak bir sorumluluk gerektirir. Buna nazaran 14 Mayıs’a daima birlikte yol almamız gerektiğini hepinize hatırlatmak istiyorum.
TEMEL DE BETON DA GERÇEK: Kaper Sitesi sakinlerini memnun edecek temeli atacağız. Evet, temelimiz gerçek. Hatta beton da gerçek. Bir de bu beton ve atılacak temel, insanlarımıza sıcacık yuvalarını teslim edecek. Yani hortumdan beton dökülürken demirler horon oynamayacak burada. Burada demirler yerinde sapasağlam duracak. Size şunu tavsiye ediyorum sevgili halkımız: Sizi aldatacak aklın içinde bulunduğu bir sisteme, asla güvenmeyin, asla. ‘Ya öyleydi, kerhendi, şuydu, buydu…’ Hayır; küçük ayrıntılarda gizlidir insanların ve süreçlerin kişiliği ya da metodu, sistemi. Biz, işimizi ciddiye alıyoruz. Neyse hakikat, onu söylüyoruz. Yakın vakitte, İstanbul’dan milletvekili adayı olunca, İstanbul’la ilgili konuşmaya başlayan sevgili Etraf ve Şehircilik Bakanı diyor ki ‘Beş yılda zelzeleyle ilgili meseleleri çözeceğim.’ Ya Allah aşkına, 21 yıldır iktidarsınız, son 5 yıla da baksanız, yani demek istiyor ki; ‘Benim 5 yıl yaptığım vazifede, İstanbullulara o vazife süreci heba oldu, bir 5 yıl daha istiyorum.’ Vallahi de billahi de işte bu siyaset aklı, insanları kandırma, aldatma aklı, bizim insanımız tarafından basitçe anlaşılacak ve katiyetle reddedilecek bir akıl.
POLİSİMİZİ BU İMGEYE MAHKUM EDENLERİ KINYORUM: Bu açıklamayı yapan arkadaşlara bir hatırlatma yapacağım. Hakikaten utanç verici bir olay anlatacağım size. Üsküdar’da, İstanbul’un en hoş çizgisi olan Boğaz’ın çabucak kıyısında bir cami var: Kuşkonmaz Camii. Naif, dünya hoşu bir camidir. Çabucak Boğaz’ın kıyısında, rüzgâr çok estiği için de kuş konamazmış. Onun için caminin ismi Kuşkonmaz Camii olmuş. Biz, o caminin önüne kısacık bir platformla geçiş yaptık. Cumhurbaşkanlığı’na varıncaya kadar, orasıyla ilgili açıklama yapıldı. ‘Efendim bu yanlışsız mu yapılıyor? Eksik mi yapılıyor? Oraya çakacağınız kazık mescide ziyan verir’ falan… Kalktık biz burayla ilgili teknik açıklamamızı yaptık. Hatta ben o vakit, ‘Biz birebir vakitte bu caminin etrafını, benzetmek üzere olmasın, bir ur üzere saran o nahoş, kelamım ona kafeleri, baraka üzere kafeleri de yıkacağız’ dedim. Ve o günden sonra tüzel süreçlerimizi başlattık. Biz oraya gidiyoruz. Yıkım yapmak için bildiri yapıyoruz, pat diye yürütmeyi durdurma vesaire… Yeniden yıkıma gideceğimiz esnada, bu sefer ne oldu biliyor musunuz? Kafeyi kim koruyor biliyor musunuz? Polis koruyor. Ve polisimizi bu manzaraya mahkûm eden kim yetkiliyse, emniyet müdüründen valisine, bakanına varıncaya kadar kınıyorum. Hepinizi kınıyorum. Ayıptır. Devletin zabıtasına karşı bir kafeteryayı koruyacak kadar akıl gitmiş. Bir bakıyoruz; ‘Efendim AK Parti’nin aday adayı sahibi vesaire.’ Bu kadar kötülük olmaz.
ŞEHİRCİLİK BAKANI ALEL TEZ BURAYA BİR DE İMAR VERMİŞ: Mahkeme İBB’nin yıkım kararını kabul etti. Şehircilik Bakanı, işte bu binalarla uğraşacak olan, temel işi bu olan Şehircilik Bakanı, çabucak 2 ay evvel buraya bir de imar vermiş. Sevgili halkım; bakın benim paylaşımlarıma, bunların basınının o palavra uydurma işlerine değil. Lütfen dikkat edin. Ben de diyorum, ‘Allah aşkına sizin nerede etrafınız, nerede şehirciliğiniz? Vallahi etrafa verdiğiniz hassaslığınız da batsın. Şehirciliğe verdiğiniz hassaslığınız da batsın. Sizin etrafınız de şehirciliğiniz de bir kafeteryayı muhafaza işi. Bu kadar kolay. Bütün bu haksızlıkları ve hukuksuzlukları, daima birlikte bertaraf edeceğiz. Biz bir avuç insanın değil, milletin hakkını korumak için geliyoruz. Milletin hakkını, çocukların hakkını, gençlerin hakkını, bayanların hakkını korumak için geliyoruz. Ve bütün çeşitliliğimizle geliyoruz. Yalnızca saygıdeğer 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu değil; evet farklı görüşlerde olan o Altılı Masa’nın zenginliğiyle bir arada, ortak akılla birlikte daima birlikte uğraş edeceğiz.
BOŞNAK KARDEŞLERİME LAF EDEN AKLI KINIYORUM: Önümüzdeki periyodun siyasi bir yarış değil, revizyon ve onarım devri olacak. Milletimizi ayıran, ayrıştıran, bölen, bölüştüren, parçalayan, o taraf bu taraf… Milleti bırak; iki komşuyu bile birbirinden soğutacak kadar acımasız davranan bir siyasal süreçle, en zirvesinden ilçedeki yöneticisine kadar, bizim kederimiz bunlara büyük bir ders vermek. Bunun ismi demokrasi dersi olacak. Halbuki biz probleme şöyle bakıyoruz: Bu memleketin her inancı bizim. Bu ülkede yaşayan herkesin ömür biçimi bizim; giysisi, kuşamı hayata bakışı. Bu memleketi her etnik kökeni; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, benim Boşnak kardeşlerim. O, Boşnak kardeşlerime laf eden, bu milletin çimentosu, taşı, toprağı olan Boşnak kardeşlerime laf eden aklı da buradan kınıyorum. Yalnızca Boşnak kardeşlerimden, hemşerilerimden, vatandaşlarımdan değil, bütün milletimizden özür dilemeli. Bir vatandaşımıza bile hakaret ederek siyaset ya-pı-la-maz. Onun için, işte bu bedellere müdahale, bu cins insanları ayrıştıran aklı, motamot 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da sandığa gömdüğünüz üzere, meskenlerine yollamaya hazır mıyız? Çok çalışacağız mı? Sandıklarda vazife alacağız mı? Daima birlikte sandığa gideceğiz mi? Herkesi ikna edeceğiz. Var mısınız sevgili gençler? Gençliğimiz var. Yolumuz uzun. Değil mi? Daima bir arada yol yürüyeceğiz. Ve bu seçim, bir demokrasi bayramına dönecek. 15 Mayıs’ta pırıl pırıl bir güne uyanacağız. Ve sevgili hemşerilerim; size kelam, Allah şahit, Ramazan ayında kelam. Çok çalışacağız. Var mısınız çalışkanlıkta benimle müsabakaya? O vakit kelam veriyoruz burada. Kelam mü? O vakit bir şey kalıyor; hiç unutmayacağız, herkesi kucaklayacağız, herkese güler yüzlü konuşacağız, kalplerini kazanacağız. Seksen altı milyon insan için kazanacağız. Ve her şey çok hoş olacak.”
3 İLÇEDE EŞ VAKİTLİ TEMEL ATILDI
Konuşmaların akabinde eş vakitli atılan temellerle, 3 ilçe 4 mahallede yapılacak kentsel dönüşüm konutlarının imaline başlandı. ‘İstanbul Yenileniyor Platformu’ kapsamında birçok bölgede çalışmalar yürüten KİPTAŞ, yenileme müracaatında bulunan; Kartal Hürriyet Mahallesi’ndeki Kaper Sitesi, Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi’ndeki Nurcan Apartmanı, Kadıköy Feneryolu Mahallesi’ndeki Ferah Apartmanı Şişli Mecidiyeköy Mahallesi’nde yer alan tek ve çoklu yapıların birlikte dönüşümüne başladı. Temeli atılan 4 proje kapsamında, 336 riskli bağımsız ünite, yaklaşık 1.350 kişi için tahlil üretilecek. Riskli yapıların yerine inşa edilecek projeler kapsamında, inançlı ve sağlam 648 bağımsız ünite inşa edilecek.
İSTANBUL YENİLENİYOR’A AĞIR İLGİ
KİPTAŞ, İstanbul İmar AŞ ve BİMTAŞ tarafından 5 Temmuz 2021’de hayata geçirilen ‘İstanbul Yenileniyor Platformu’, açıldığı günden itibaren ağır ilgiyle karşılaşıyor. Kullanıma açıldıktan kısa bir müddet sonra tek yapıların da yenileme müracaatlarının değerlendirmeye alındığı sisteme bugüne kadar toplam 39 ilçede 641 mahalleden 25 bini aşkın müracaat geldi. Bu müracaatlar; 490 bin 371 bağımsız ünitede yaklaşık 1 milyon 800 bin kişiyi kapsıyor. Uzlaşma sürecinde olan 210 müracaat var. Bunlar 23 ilçe ve 82 mahallede 6 bin 300 bağımsız ünitede yaklaşık 24 bin kişiyi kapsıyor.